İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu hakkında, geçtiğimiz günlerde yaptığı basın toplantısında bir bilirkişi ile ilgili olarak yaptığı açıklamalardan dolayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığı bildirildi. Başsavcılığın yaptığı açıklamada, İmamoğlu’nun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bazı soruşturmalarla ilgili olarak görevli bilirkişilerden birini alenen hedef gösterdiği ve bu şekilde yargı görevini etkileyebileceği tespit edildi. Türk Ceza Kanunu’nun 277 ve 288. maddeleri uyarınca resen soruşturma başlatıldığı kaydedildi.
Ayrıca, yazılı ve görsel medyada benzer açıklamalarda bulunanlar için de soruşturma başlatılması amacıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne gerekli talimatların verildiği ifade edildi. Bu durum, İmamoğlu’nun toplumsal algıyı etkileme amacı güttüğü ve yargının bağımsızlığına müdahale etmeye çalıştığı iddiasını gündeme taşıdı.
Ekrem İmamoğlu, hakkında başlatılan soruşturmayı sosyal medya hesapları üzerinden eleştirdi. İmamoğlu, “Bize yapılan her hukuksuzluğu, her adaletsizliği Türk Milletiyle paylaşacağız. Kimsenin hakkını yemeyeceğiz, hakkımızı da yedirmeyeceğiz” şeklinde bir açıklama yaptı. İmamoğlu, sözlerinin hemen ardından hakkındaki bir soruşturmanın başlatılmasının manidar olduğuna dikkat çekerek, “Bu haksız müdahalelere cevap vermek, adil yargılamayı etkilemek değil, aksine hukukun bağımsızlığını savunmaktır” dedi.
Ayrıca, açıklamalarında yürütülen soruşturmalarla ilgili belgelerle de hukuksuzlukları ortaya koyacağını belirten İmamoğlu, “Belgelerle açıkladığım hukuksuz işlerle ilgili de jet hızıyla soruşturma bekliyorum” ifadelerini kullandı. İmamoğlu, basın kuruluşlarının bu tür haberleri yapmasının ve vatandaşların bu konuları paylaşmasının da sansürle bağlantılı bir durum olduğunu belirtti. “Gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır” sözleriyle durumu özetledi.
İmamoğlu, İstanbul’daki Saraçhane’de gerçekleştirdiği basın toplantısında “Turpun Büyüğü” başlığı altında, “Heybedeki turpun adı bilirkişi Satılmış Büyükcanayakın” ifadelerini kullandı. İmamoğlu, kendisine karşı açılan davalarda var olmayan bir bilirkişi raporunun soruşturma dosyasına girdiğini vurgulayarak, bu durumun kabul edilemez olduğunu belirtti. İmamoğlu’nun bu açıklamaları, İstanbul’daki siyasal atmosferi tekrar gündeme taşımış durumda. Bu olayın, yerel siyasette nasıl bir etki yaratacağı ve kamuoyunu nasıl şekillendireceği ise merak konusu olmaya devam ediyor.
Olayın gelişmeleri ve İmamoğlu’nun yaptığı açıklamalar, sosyal medya üzerinden geniş bir yankı bulmuş ve kamuoyunun dikkatini çekmiştir. Bu noktada, kamuoyunun siyasi gelişmelere karşı olan duyarlılığının nasıl bir boyut kazanacağı gelecekte daha net bir şekilde anlaşılacaktır.
“`
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.