İzmir Barosu, 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen İzmir depreminde hayatını kaybedenleri anmak amacıyla anma töreni düzenledi. Tören, 30 Ekim 2024 tarihinde İzmir Barosu Bahçesi’nde gerçekleştirildi. İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, törene katılarak depremde kaybedilenlerin anısına konuşmalar yaptı. Ayrıca, baro üyesi avukatlar ve depremde yaşamını yitirenlerin yakınları da törene katıldı.
Anma programında konuşma yapan Sefa Yılmaz, İzmir depreminin üzerinden dört yıl geçtiğini ve bu süreçte yaşananları değerlendirdi. Yılmaz, depremin sonuçlarının hala acıyla hatırlandığını belirterek, “Bu depremde 117 insanımızı kaybettik, bunlar arasında da üç meslektaşımız vardı. Yitirdiğimiz canlıları saygıyla anmayı bir borç bilirim,” ifadelerini kullandı. Dört yıl boyunca yaşanan gelişmeleri takip ettiklerini ifade eden Yılmaz, özellikle Rıza Bey Apartmanı’nın depremde 39 kişinin yaşamını yitirmesine neden olduğunu hatırlattı ve bu binadaki uygulamaların hukuka aykırı olduğunu vurguladı.
Sefa Yılmaz, deprem sonrası yapılan güçlendirme çalışmalarının yetersizliğine dikkat çekti. Yılmaz, mahkeme sürecinin, güçlendirme projelerinin ruhsata tabi olup olmadığını sorgulamak için ilgili belediyeye yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu ifade ederek, “Bu durum, o belediye tarafından yargılanan kamu görevlileri ile muhatabına doğrudan sormak kadar sıkıntılı bir durumdur,” diye konuştu.
Başkan Yılmaz, Türkiye’de deprem güvenliği konusunda yapılan yanlış uygulamalara değinerek, “Ülkemizde deprem dirençli yapı üretmek yerine, deprem direnci olmayan yapılar için yapı kayıt belgeleri verilerek can kaybının artmasına neden olundu,” ifadelerini kullandı. Yılmaz, imar affı adı altında yapılan düzenlemelerle yapıların mezarlık haline getirildiğini belirtti. Devletin bu uygulamalardan elde ettiği gelirin depremzedelere destek olarak kullanılmadığını da vurgulayarak, “Böyle bir düzen içinde yaşıyoruz,” dedi.
Sefa Yılmaz, Türkiye’nin hukuk devleti olma niteliğini yitirdiğini belirtirken, “Bugün yaşadığımız üzüntülerin nedeni, bu hukuksuzluğun sonuçlarıdır,” şeklinde konuştu. 29 Ekim 2024 tarihinde Cumhuriyet’in 101. yıl dönümünü kutladıklarının altını çizen Yılmaz, hala deprem gerçeklerini tartışmak zorunda kaldıklarını dile getirdi.
Törenin sonunda baro üyesi avukatlar ile depremde hayatını kaybedenlerin yakınları, Rıza Bey Apartmanı’nın önüne yürüyerek yaşamını yitirenleri anmak için saygı duruşunda bulundu. Burada, Rıza Bey Apartmanı’nda yakınlarını kaybeden Emine Yücel, kendi yaşadığı trajediyi anlatarak, dört yıl önce yaşanan depremin acısını açığa çıkardı. Dört gün boyunca çocuklarının kurtarılmasını beklediğini ifade eden Yücel, “Benim dört tane yavrum vardı orada; ikisi kendi kızım, ikisi yeğenim ama hepsi benim evlatlarımdı,” diye duygusal bir açıklamada bulundu.
Adaletin geciktiğini dile getiren Yücel, “Geç gelen adalet, hiçbir zaman adalet değildir,” ifadesini kullandı. Yücel, intikam veya nefret isteği taşımadığını, fakat adaletin biran önce yerini bulmasını ve sorumluların gerçek cezaları almasını beklediğini belirtti. “Bugün burada ölsem, bu insanların hayatını kaybetmesinin sanıklarının ne ceza aldığını bilmeden ölmüş olacağım,” diyerek kayıplarının etkilerini derinlemesine dile getirdi.
Konuşmaların ardından, depremde yaşamını yitirenler anısına karanfil bırakılarak saygı gösterildi. Tören, toplumda deprem güvenliğine dair farkındalık yaratmayı ve yaşanan kayıpların unutulmamasını sağlamak açısından büyük bir öneme sahipti.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.