İzmir’de Elektrik Çarpması Davasında Gelişmeler

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

12 Temmuz tarihinde, İzmir’in Konak ilçesindeki Alsancak semtinde meydana gelen trajik olay, Tıp Fakültesi’nin 5. sınıf öğrencileri Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay’ın hayatını kaybetmesine yol açtı. Sağanak yağışın etkili olduğu bu günde, su birikintisine basan gençler, elektrik akımına kapılarak can verdiler. Bu olayla ilgili açılan davada 42 sanık bulunuyor; bunlardan 13’ü tutuklu olarak yargılanıyor. Davanın ikinci duruşması, İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirildi. İlk celsede, tutuklu sanıkların ifadeleri alındı ve duruşma toplam 11 saat sürdü. Bugün ise tutuksuz yargılanan sanıkların savunmalarını dinlemek için duruşma başladı.

Duruşma öncesinde, İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Necati Kayaközü, bir ara mütalaa sundu. Mütalaada, davanın niteliği ve yürütülen süreç hakkında önemli bilgiler paylaşıldı. “Dosyada ilgili kurumlara yazılan müzakere ve cevaplarının beklenmesi gerektiği, suçtan zarar gören tarafların katılma taleplerinin kabul edilmesi gerektiği” ifade edildi. Ayrıca, İzmir Barosu’nun bu davada zarar görmediği anlaşılarak, katılma talebinin reddedilmesi gerektiği vurgulandı. Olayla ilgili bilgisi olan sanıkların beyanlarının tespiti de önemli bir detay olarak kaydedildi.

Açıklamada ayrıca, yargılama aşamasında dosyaya sunulan görüntülerin incelenmesinin gerektiğine ve sanık savunmalarının alınmasının ardından olay yerinde keşif yapılmasına ihtiyaç olduğunu belirtildi. Bu bilgi, dosyaya yeni delillerin girmesi ve ön bilirkişi raporunun alınması için geçerlilik kazanıyor. Mütalaada, suçun yalnızca kamu görevlileri tarafından işlenen özgü suçlardan olmadığı için bazı sanıkların itiraz taleplerinin reddedilmesi gerektiği ifade edildi. Ayrıca, tutuklu sanıkların üzerlerine atılı suçun niteliği göz önüne alındığında, kaçma ve delilleri karartma ihtimali nedeniyle tutukluluk hallerinin devam etmesi gerektiği dile getirildi.

Tüm bu sürecin ardından mahkeme, adli kontrol tedbirlerinin devamına karar vererek, duruşmaya ara verdi. Davanın karmaşıklığı ve birçok sanığın bulunması nedeniyle yargılama sürecinin zorlu geçmesi bekleniyor. Olayın yaşandığı gün ile ilgili olarak, çevredeki tanıkların ifadeleri, kameraların kaydettiği görüntüler ve olay yeri inceleme raporları gibi delillerin dosyaya sunulması davanın seyrini etkileyecek unsurlar arasında yer alıyor.

Bu davanın sonuçları, hem mağdur aileler hem de toplumsal anlamda önemli bir etki yaratıyor. Toplumda güvenli alanların sağlanması, benzer olayların önlenmesi için artırılmış dikkat gerekliliği barındırıyor. Bu bağlamda, olay sadece bireysel bir trajedi olmaktan öte, daha geniş kapsamlı sosyal ve hukuksal bir meseleyi de gündeme getiriyor. Mahkeme duruşmaları, hukukun nasıl işleyeceği ve adaletin ne şekilde sağlanacağı hususlarında kamuoyunun dikkatini çekerken, aynı zamanda toplumsal talepleri de görünür hale getiriyor.