Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), gecikmiş borçları nedeniyle İstanbul, Ankara ve İzmir büyükşehir belediyelerinin de aralarında bulunduğu toplamda altı belediyeye haciz işlemleri başlatmıştır. Bu durum, yerel yönetimlerin mali yapıları üzerindeki baskıyı artırırken, muhalefet partileri tarafından da şiddetle eleştirilmektedir. Eleştirilerin başında ise bu borçların önemli bir kısmının, 2023 yılında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve diğer muhalefet partileri tarafından kazanılan belediyelerden kaynaklandığı iddiası yer almaktadır. Uzun yıllar Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) yönetiminde olan bu belediyelerin, şimdi mali zorluklarla başa çıkmaya çalışması, siyasi tartışmaların içine daha fazla girmesine neden olmuştur.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) Toplantısı’nın ardından düzenlediği basın toplantısında, SGK’nın hayata geçirdiği yeni uygulamalarla ilgili bazı açıklamalar yapmıştır. Işıkhan, buradaki en önemli değişikliğin Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile yapılan gayrimenkul tahsilatında yeni bir düzenleme olduğunu belirtmiştir. Bu yeni düzenleme sayesinde, “Artık belediyelerin prim borçlarını ve iştiraklerinin ilgili kuruluşlarının prim borçlarını kaynağından tahsil edeceğiz” dedi.
Bu ifade, borçların tahsil edilmesi sürecinin daha sistematik bir hale getirileceği ve gecikmeden kaynaklanan sorunların en aza indirileceği anlamına gelmektedir. Bakan, “Kaynağından tahsil edeceğimiz için de artık hiç böyle bir sürece girmenize de gerek kalmayacaktır” diyerek, geçmişte yaşanan haciz süreçlerine son verecek bir sistemin kapısını araladıklarını vurgulamıştır. Bu durum, belediyeler için borç yönetimini kolaylaştırırken, aynı zamanda SGK’nın mali gelirlerini artırma amaçlı bir adım olarak da değerlendirilmektedir.
Öte yandan, muhalefet tarafında yapılan eleştiriler, bu hamlenin siyasi bir içerik taşıdığını öne sürmektedir. CHP ve diğer muhalefet partileri, bu tür uygulamaların amacının, seçimle iş başına gelmiş yönetimleri zora sokmak olduğunu ifade etmektedir. Ayrıca, borçların geçmişten kaynaklandığını ve bu durumun tamamen mevcut yönetimlerin sorunu olmadığını belirtmektedirler. Gecikmiş sosyal güvenlik prim borçlarının, belediyelerin mali disiplinini nasıl etkileyeceği, uygulamanın nasıl sonuçlanacağı ve muhalefetin bu duruma karşı nasıl bir önlem alacağı merakla beklenmektedir.
Sonuç olarak, SGK’nın başlattığı haciz işlemleri ve sonrasında gerçekleşen açıklamalar, Türkiye’deki yerel yönetimlerin mali yapısı üzerinde ciddi bir etkide bulunmakta ve siyasi tartışmaları da beraberinde getirmektedir. Belediye başkanlıklarının durumu ve bu durumdan nasıl bir çıkış yolu bulunacağı, önümüzdeki günlerde daha fazla tartışma konusu olacak gibi görünmektedir. Bu süreç, sadece belediyelerin mali yönetimleri açısından değil, genel olarak Türkiye’nin ekonomik yapısı açısından da önemli bir dönüm noktası niyetinde olabilir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.