İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu, terör örgütü PKK/KCK’nın mensuplarının ve faaliyetlerinin tespitine yönelik kapsamlı bir soruşturma yürütmektedir. Bu çerçevede, hakkında gözaltı kararı çıkarılan şüpheli Ahmet Özer’in, iletişim dinlenmesi tedbiri ile elde edilen konuşma dökümleri, fiziksel takip tutanakları gibi çeşitli delillerle birlikte, banka hesap hareketleri de incelenmiştir. Yapılan araştırmalar, Özer’in örgüt yöneticileriyle sürekli ve organik bir ilişki sürdürdüğünü ve bu bağlamda kendisine yöneltilen suçları işlediğini ortaya koymuştur. Bu durumun ardından İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği’nden arama kararı alınmış ve 14 Eylül 2023 tarihinde, Özer gözaltına alınarak evinde, iş yerinde ve aracında arama yapılmıştır. Bu aramalara ek olarak, Çevik Kuvvet ekipleri, operasyon esnasında geniş güvenlik önlemleri almış ve Deniz Geçmiş Caddesi’ni trafiğe kapatmıştır.
Gözaltına alınan Özer’in savcılıktaki işlemleri tamamlanmış ve ifadesinin ardından nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilmiştir. Burada, “PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan tutuklanmıştır. Özer’in tutuklanması, yürütülen soruşturmanın ciddiyetine ve kapsamına ışık tutmaktadır. Soruşturmanın derinlikleri incelendiğinde, Özer’in aralarında terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın bulunduğu birçok örgüt mensubuyla irtibatlı olduğu net bir şekilde ortaya konulmuştur. Bu irtibat, Öcalan ile yapılan görüşmelerde, Özer’in “sözde demokratik özerklik” projesindeki rolü ile ilgili belgelerin de ele geçirilmesiyle desteklenmektedir.
Terör örgütü ile ilgili olarak yürütülen bu soruşturmada, Özer’in 694 farklı kişiyle irtibatta olduğu ve Bu şahısların, PKK/KCK ile ilgili daha önce adli işlemleri olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, kırmızı bültenle aranan örgütün sözde üst düzey yöneticisi Remzi Kartal ile 14 kez iletişim kurduğu saptanmıştır. Bu detaylar, şüpheli Özer’in terör örgütü içerisindeki rolünün boyutlarını gözler önüne sermektedir. Soruşturma, Temmuz 2023’te Diyarbakır Cezaevi’nde bazı belgelerde isminin geçmesinin ardından başlatılmıştır. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bu süreç, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına devredilmiş ve ilerleyen aşamalarda geriye dönük 10 yıllık iletişim kayıtları ve HTS raporları incelenmiştir.
Özer’in iletişim dinlemesi neticesinde elde edilen HTS kayıtları dikkat çekici bilgilere sahiptir. Öcalan ile görüşmeler sırasında, Mersin Üniversitesinden Ahmet Özer hakkında yapılan değerlendirmelerde, bazı akademisyenlerden gelen bilgilere yer verilmiştir. Ayrıca, görüşmeler esnasında ortaya çıkan ayrıntılarda, bir kişi Özer’i arayarak, M.K. isimli bir kişinin annesinin vefatını bildirmiştir. Tüm bu bilgiler, soruşturmanın derininde yatan karmaşık yapıyı ve terör örgütü ile olan ilişkilerin doğasını ortaya koymaktadır.
Sonuç olarak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma, Ahmet Özer’in PKK/KCK terör örgütüyle olan organik bağlarının yanı sıra, örgütün üst düzey yöneticileriyle kurduğu irtibatın da açığa çıkmasını sağlamıştır. Bu durum, terörle mücadele çerçevesinde yürütülen mücadelenin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.