İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı tarafından yürütülen kazılar, Hacılar köyünde bulunan Hacılar Büyük Höyük’te devam etmekte. Bu yılki kazı sezonu sona ererken, Başkanlığını Prof. Dr. Gülsün Umurtak’ın yürüttüğü çalışmalar kapsamında, höyüğün batı kesiminde yaklaşık 5 bin yıllık bir insan iskeleti keşfedildi. İskelet, koruma altına alındı ve daha ileri incelemeler için hazırlandı.
Kazı alanında yaşanan bu buluntu, beklenmedik bir anda ortaya çıktı. Prof. Dr. Umurtak, “Bu iskelet hiç beklemediğimiz bir durumda karşımıza çıktı; keza bulunduğu yerdeki kesitten bir kısmının çökmesi nedeniyle bazı kemiklere zarar gördü. Daha önce de benzer küp mezarları, özellikle höyüğün güney kesiminde tespit etmiştik” açıklamasında bulundu. Bu durum, ilk Tunç Çağı dönemine tarihlenen ölü gömme gelenekleri açısından önemli bir veridir. Prof. Dr. Umurtak, bu tarz uygulamaların sadece Hacılar yerleşimine özgü olmadığını, geçmişte benzer mezarların farklı coğrafyalarda ve dönemlerde de görüldüğünü belirtti.
Keşfedilen iskeletin durumu ise dikkat çekici. Prof. Dr. Umurtak, bu iskeletin ‘hoker’ ya da ‘hocker’ pozisyonunda, yani fetüs pozisyonunda bulunduğunu aktardı. İskeletin dizlerinin çeneye çekik bir pozisyonda olduğunu ve bir küpün içinde yer aldığını ifade eden Umurtak, “Küpte yaşanan hasara rağmen, buluntuyu temizlerken bu duruşu görebildik. Kafatası kırık parçaların yanında bulundu, ancak tam anlamıyla bir bütün olarak ele geçmedi. Yine de, dişlerinin çoğu sağlam durumdaydı ancak aşınma belirtileri taşıyor” dedi.
Bundan sonraki adımda ise iskeletin gizemi antropologlar tarafından çözülmeye çalışılacak. Ayrıca, iskeletin bulunduğu küpte bazı mezar hediyeleri de tespit edildi. Prof. Dr. Umurtak, bu mezar hediyeleri olgusunun yalnızca Hacılar bölgesiyle sınırlı olmadığını, dünya genelinde farklı dönemlerde merakla gözlemlenen bir uygulama olduğunu vurguladı. Özellikle, temizleme işlemi sonrasında bronz bir delici alet bulduklarını söyleyen Umurtak, “Bu alet, iskelete bir ölü hediyesi olarak bırakılmış olabilir. Net bir şekilde kemiklerin arasında bulamadık; toprağın içinde tespit ettik. Belki de bu alet, iskeletin hayattayken kullandığı bir nesneydi ve mezara konmuştu” şeklinde konuştu.
Sonuç olarak, Hacılar Büyük Höyük’teki kazılar, hem tarih hem de arkeoloji açısından önemli buluntularla zenginleşmekte. Kazıların devamı, geçmişe dair yeni bilgilere ulaşma umudunu taşırken, insanlık tarihinin farklı dönemlerine ışık tutacak verileri gün yüzüne çıkarma potansiyelini barındırıyor.